TOMB RAIDER FORUM - Lara Croft Fan
Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Login_title
TOMB RAIDER FORUM - Lara Croft Fan
Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Login_title
TOMB RAIDER FORUM - Lara Croft Fan
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
PortalAnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Admin
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi
Admin


Cinsiyet : Erkek Burcu : Balık Mesaj Sayısı : 625
Yaş : 32
Şehir : İstanbul
Hobiler : Tomb Raider Oynamak ,Tomb Raider Hakkında bilgi edinip Paylaşmak
Kayıt tarihi : 12/08/07

Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Empty
MesajKonu: Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi   Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Icon_minitimePaz Nis. 25, 2010 10:40 pm

LARA CROFT


TOMB RAIDER


YAŞAMIN KAYNAĞI


 

‘Lara Croft –Tomb Raider :The Cradle of Life’


OYUNCULAR


ANGELINA JOLIE (Lara Croft)


GERARD BUTLER (Terry Sheridan)


CIARAN HINDS (Jonathan Reiss)


NOAH TAYLOR (Bryce)


CHRIS BARRIE (Hillary)


DJIMON HOUNSOU (Kosa Maasai)


TIL SCHWEIGER (Sean)


YAPIM EKİBİ


JAN DE BONT (Yönetmen)


LAWRENCE GORDON (Yapımcı)


LLOYD LEVIN (Yapımcı)


LOUIS A. STROLLER (Ortak Yapımcı)


KIRK PETRUCCELLI (Yapım Tasarımcısı)


DAVID TATTERSALL (Görüntü Yönetmeni)


LINDY HEMMING (Kostüm Tasarımcısı)


SIMON CRANE (Dublör Koord. / 2. Birim Yönetmeni)


CHRIS CORBOULD (Özel Efekt Süpervizörü)


STEVE BEGG (Görsel Efekt Süpervizörü)


LARA CROFT


TOMB RAIDER


YAŞAMIN KAYNAĞI 

 


‘Lara Croft –Tomb Raider /The Cradle of Life’


Yapım Bilgileri


Oscar ödüllü Angelina Jolie, beyaz perdede dünyanın en ünlü kadın aksiyon kahramanı Lara Croft olarak “Lara Croft-Tomb Raider/ Yaşamın Kaynağı” ile dönüş yapıyor. Bugüne kadar karşılaştığı en büyük tehlike ve zorluklarla yüz yüze gelen Lara Croft, fiziksel becerilerini daha önce görülmemiş bir şekilde ortaya koyuyor. Cesur hazine avcısı Yunanistan, Kenya, Tanzanya, Hong Kong ve Galler gibi ülkelerde jet-skiye, ata, motosiklete ve daha pek çok araca biniyor. Kötü bir üne sahip “Yaşam Kaynağı” denilen yeri ararken hiçbir şey onu durduramayacak; özellikle de insanoğlunun karşılaşabileceği en akıl almaz kötülükten dünyayı kurtarması söz konusuyken. 

 


İlk “Tomb Raider”, açılış haftasında 47.7 milyon dolar hasılat yaptı. Bu, o güne kadar bir kadın yıldızla elde edilmiş en iyi gişe rakamıydı. Bu dev yapım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon dolar hasılat yaptı.  

 


Şimdi “Lara Croft-Tomb Raider/ Yaşamın Kaynağı” ile kadın kahramanın önündeki çıta daha da yükseliyor ve üstlendiği heyecanlı görevle izleyicilere asla unutamayacakları bir macera sunuyor.  

 


Paramount Pictures, Mutual Film Company ve BBC Tele-München Toho-Towa işbirliğiyle, bir Lawrence Gordon/Lloyd Levin Production ile Eidos Interactive Limited ortak çalışması olan, Jan De Bont filmi “Lara Croft-Tomb Raider/ Yaşamın Kaynağı”nı sunar. Jan De Bont tarafından yönetilen filmin, yapımcıları Lawrence Gordon ve Lloyd Levin; yapım sorumlusu ise Jeremy Heath-Smith. Çıkış noktası Core Design’ın geliştirdiği Eidos Interactive bilgisayar oyununa dayanan filmin başrol oyuncusu Angelina Jolie, diğer oyuncuları ise, Gerard Butler, Noah Taylor, Ciarán Hinds, Djimon Hounsou, Til Schweiger ve Christopher Barrie. Filmin müziği ise Alan Silvestri’nin imzasını taşıyor.  

 


Paramount Pictures, dünyanın en büyük eğlence ve medya şirketlerinden biri olan ve eğlence, haberler, spor, müzik yapım, promosyon ve dağıtımında bir lider olan Viacom, Inc.’in eğlence operasyonlarının bir parçasıdır. 

 


Tomb Raider ve Lara Croft, Core Design LTD’in tescilli markalarıdır. Yaşamın Kaynağı ise Paramount Pictures’ın tescilli markasıdır. 

 


ÖYKÜ HAKKINDA


İnsanoğlunun karşılaşabileceği en akıl almaz kötülüğü barındırdığı söylenen Pandora’nın Kutusu, Afrika kıtasında, “Yaşamın Kaynağı” olarak bilinen gizli bir yerdedir. Bu kötü üne sahip kutuyu, Nobel ödüllü bilim adamı Dr. Jonathan Reiss’ın (Ciarán Hinds) eline geçmeden önce bulmak ise  dünyaca ünlü hazine avcısı Lara Croft’un (Angelina Jolie) işidir. Kutunun içindeki kötü gücü açığa çıkarmak niyetindeki Reiss’ın, her ne pahasına olursa olsun durdurulması gerekmektedir.Reiss’ın dünyaya hükmetmek isteyen hain amacını gerçekleştirmesinin önünde durabilecek tek kişi Lara Croft’tur.


***


Angelina Jolie’nin, maceraperest hazine avcısı Lara Croft rolüne tüm kalbiyle ilk kez hazırlanışı Milenyum’un başına denk gelmişti. Jimnastik, ağırlık kaldırma, bungee jumping, motosiklet binme, kick boks, dövüş sanatları, silah eğitimi ve fizik kondisyondan oluşan ağır bir antrenman programını kararlılıkla yürüten aktris, rahatlamak için de yoga yapıyordu.  

 


“Lara Croft rolü şimdiye kadar üstlendiğim roller arasında en zorlularından biriydi” diyen Jolie, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Tüm bu çalışmalar sırasında,bir ara sonunda gerçek bir aksiyon kahramanı olma noktasına geleceğimi düşündüm. Ama gerçek şu ki, her gün dünyayı kurtarmaya hazır ‘Lara’ moduna geçmek kolay değildi”. 

 


Jolie, yine de böylesine sıra dışı bir kahramanı canlandırmanın zorluğundan keyif aldığını ve “Yaşamın Kaynağı” projesiyle Croft’u tekrar canlandırmaya ve karakteri daha da öteye götürmeye istekli olduğunu söylüyor.  

 


“Lara hiçbir şekilde bir stereo-tip değil” diyor Jolie ve ekliyor: “Onda gizemli bir şey var, diğer kadın kahramanlar gibi kendine pek aşık değil”.  

 


Kendini bir kez daha rolün fiziksel gücü üzerinde yoğunlaştıran Jolie, bu kez daha büyük bir özgüvenle, karakterinin bu filmde gösterdiği yeni becerileri ortaya koyabilmek için her zamankinden daha fazla konsantre olur ve çalışır. İlk “Tomb Raider”da olduğu gibi,  Jolie yine her yaştan izleyicinin beğeniyle izleyeceği bir kadın aksiyon kahramanı “Lara Croft’u” yaratmayı başarır. 

 


Lara Croft, bilgisayar oyunları furyasının ilk kadın modeli olduğu için, filmin çıkış noktası olan “Tomb Raider” oyununun yaratıcıları, anlaşılabilir nedenlerle, karakteri beyaz perdeye ödünç verirken biraz endişelendiler. Ama başrolü Angelina Jolie’nin üstlenmesi, herkesin karakterin başarılı bir şekilde sinemaya yansıyacağı konusunda emin olmasını sağladı Şimdi “Lara Croft-Tomb Raider/ Yaşamın Kaynağı” ile, Croft karakteri, her hareketiyle nefesleri kesecek heyecan yaratmayı başarıyor. 

 


  Yapımcı olarak Lawrence Gordon (“Die Hard,” “48 Hours”) ve Lloyd Levin’in (“Boogie Nights”) imzasını taşıyan film, ilk filmin yüksek standartlarına sadık kalıyor. 

 


“‘Tomb Raider’ müthiş ilginç bir proje” diyor Gordon ve ekliyor: “Hem fantazi, hem de orijinalitenin doruk noktada olduğu bir yapım ve bu da çalışma açısından çok geniş bir yelpaze sunuyor”.  

 


“Lara Croft ve ‘Tomb Raider’ı özel yapan şeyi vurgulamak ve temel almak istedik” diyen  Levin ise sözlerini şöyle sürdürüyor: “İlk filmde başarıyı yakalayan şeyin filmdeki küresel öğeler olduğunu farkettik, çünkü Lara’nın bir ayağı antik tarih ve mitolojideyken, bir ayağı da devrim niteliğinde teknolojilerle donanmış bir dünyadaydı”


 


Yapımcı Gordon ve Levin, “Speed” ve “Twister” gibi dev aksiyon filmlerine imzasını atmış olan ünlü yönetmen Jan De Bont’u projeye dahil etmekten büyük mutluluk duyarlar. Çekileceğini duyduğu andan itibaren “Yaşamın Kaynağı” projesine ilgi duyan De Bont için ise, filmi yönetmek  bir rüyanın gerçekleşmesi gibidir.


 


“Lara Croft karakterine oldum olası hayrandım ve böylesine heyecan verici bir kadın kahraman benim gibi bir yönetmen için idealdi” diyen De Bont, şöyle devam ediyor: “Buna bir de hem yetenekli, hem de kendi dublörlüğünü yapacak kadar cüretkâr bir aktris olan Angelina Jolie eklendiğinde, gerçekten inanılmaz bir şeye sahip olduk”. 

 


Lloyd Levin, “İlgilendiğini duyar duymaz dikkatimizi Jan De Bont üzerine yoğunlaştırdık” diyor ve bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Bu filmde adrenalin pompalayan, belirli bir yoğunlukta gerçekleştirilmesi gereken  aksiyon sahneleri var ve tüm bunlar da onun stili. Jan, aksiyon erbabı bir yönetmen; mükemmel gerilime ve beklentiye nasıl ulaşılabileceğini çok iyi biliyor. ‘Bu yapılabilir’ tavrı ve kararlılığıyla daha önce hiç görülmemiş tehlike sahnelerini yakalama becerisine sahip biri olarak,  film için en iyi yönetmenin o olduğu konusunda en ufak bir kuşkum yoktu”.  

 


Yapımcı Lawrence Gordon, da aynı görüşü paylaştığını şu sözlerle ifade ediyor: “Jan De Bont gibi bir aksiyon yönetmeni ile Angelina Jolie gibi bir süper starın bir araya gelmesiyle ortaya mükemmel bir bileşim çıktı. Üstüne üstlük, izleyicilerin bayılacağı türde, inanılmaz yaratıcı bir öykümüz var”.  

 


De Bont, başarısını harika bir senaryoya ve oyuncularına bağlıyor: “Angelina gibi olağanüstü bir başrol oyuncusu ve harika oyuncularla çalışma şansına sahiptim. Hepsinin yeteneği bir araya gelince, proje olabildiğince güzel bir hâl aldı”.


 


Aslında, “Yaşamın Kaynağı” için sözleşme imzaladıktan sonra Angelina Jolie’in umduğu şeylerden biri güçlü ve ilginç rol arkadaşlarıyla çalışmaktır. Bunlardan biri olan Gerard Butler (“Reign of Fire,” “Timeline”), eski ajan Terry Sheridan rolünde. Kazakistan’daki bir hapishaneden kaçarak, Lara’nın, dünyaya hükmetmeye yönelen başarılı bilim adamı Dr. Jonathan Reiss’ı (Ciarán Hinds) bulmasına yardımcı olmaya çalışan karakteri canlandırıyor.  

 


“Sheridan’ın Lara’yla romantik bir geçmişi var ve bu samimi ilişkiden dolayı, Lara’nın hayatını daha da karmaşık bir hâle getiriyor” diyen Butler, açıklamalarını şöyle sürdürüyor: “Tehlikeli, sağı solu belli olmayan ve çok zarar verebilecek biri; Lara ile aralarındaki inkar edilemez çekim, Lara’yı tehlikelere açık bir hâle getiriyor. Birlikte oldukları her an, izleyiciler onun Lara’yı tuzağa düşürüp düşürmeyeceğini merak ediyor. Geçmişi yüzünden bunu yapacağından şüpheleniyor, ama aralarındaki ateşli ilişki yüzünden yapmayacağına inanmak istiyorsunuz”. 

 


Pandora’nın Kutusu olduğuna inanılan antik bir eserin peşindeki Dr. Jonathan Reiss, dünyaya hükmetmek için bu kutunun içindeki kötü ruhu açığa çıkarmak istemektedir. Bu kötü kalpli dahiyi canlandıran Ciarán Hinds, (“Road to Perdition,” “The Sum of All Fears”) canlandıracağı karakteri çok beğenmenin yanı sıra, Angelina Jolie’yle birlikte çalışmaktan da büyük keyif duyduğunu şu sözlerle ifade ediyor: “Jonathan Reiss çok soğuk, vicdansız bir karakter. Pandora’nın Kutusu’nda benzersiz bir imha silahı olduğu söylentisini haber alıyor, ama Croft ondan bir adım önde; böylece zekice bir kedi fare oyunu başlıyor”. 

 


Hinds, Jolie’yle birlikte yer aldığı her bir sahneden büyük haz aldığını da sözlerine ekliyor: “Benim karakterim ne kadar soğuk, acımasız ve hesapçıysa, onun karakteri de o kadar canlı, tutkulu ve dinamik; yani Angelina’nın kendisinde de bulunan niteliklere sahip. Her zaman muhteşem görünmesi Tanrı’nın bir lütfu. Bir sahnede, karanlıkların içinden beliren bir hayal gibi karşıma çıktı, güzelliği gerçekten de nefesimi kesti. Tüm bunların yanı sıra Angelina’nın sıcak, insan canlısı, komik yapısı ve ‘Tomb Raider’ evrenine giren herkese destek oluşu, bu filmde çalışmayı muhteşem bir deneyim hâline dönüştürdü”. 

 


Djimon Hounsou,(“Amistad,” “Gladiator”), Lara’nın üniversiteden arkadaşı Kosa Masai rolünü canlandırır. Kosa, Pandora’nın Kutusu’nu bulmak için Afrika’ya doğru yola çıkan Lara’ya katılır. Luna Tapınağı’ndaki çizimleri çözmeyi başaran Kosa, Lara’ya danışmanlık yapmayı teklif eder ve ardından, sinsi Jonathan Reiss’ın, gitgide yaklaşmasından kaynaklanan tehlikelerle dolu labirentte Lara’ya yol gösterir.  

 


“Canlandırdığım karakter, üniversiteden mezun olduktan sonra, Masai’deki yaşam kalitesini yükseltebilmek için köklerine geri dönüyor” diyen Hounsou, şöyle devam ediyor: “Karakterim için çok kişisel bir deneyimdi ve bu filmi çekmek de benim için öyle oldu. Kenya’da kelimenin tam anlamıyla müthiş yerler gördük, ve Tanzanya’da, “Tanrı’nın Dağı”nda, yani aktif bir yanardağda çekim yaptık. Ayağımın altındaki yerin o kadar sıcak olması olağanüstü bir histi!”. 

 


Filmde Hounsou’yu ilk gördüğümüzde, Afrika savanasının engebeli arazisinde bir  Jeepä kullanmaktadır ve Lara Croft da (Angelina Jolie) havada dalış yaparak hareket hâlindeki aracın tam içine iner. Hounsou gülerek, “Jeep’i sürmek filmde kendi dublörlüğümü yaptığım tek sahne. Tüm dövüşleri Angelina’ya bıraktım” diyor ve ekliyor: “Çok zarif bir kadın; onunla çalışmak harikaydı”.  

 


Bryce (Noah Taylor) ve Hillary (Christopher Barrie), maceraperest liderleri Lara Croft’ın sağ kolu olan iki adamı canlandırırlar. Her iki aktörün de rollerini kabul etmelerinin bir çok nedeni vardır. Bunlardan önemli bir tanesi de Angelina Jolie’yle tekrar çalışma şansını elde etmeleridir. 

 


“İlk filmin başarısından ve benim o filmde aldığım keyiften ötürü, “Yaşamın Kaynağı”nın bir parçası olmaktan büyük heyecan duydum. Senaryo çok güçlüydü. Orijinal ‘Tomb Raider’da da olduğu gibi, öykü çok sürükleyiciydi”.  

 


Barrie de bu görüşe sonuna kadar katılıyor. İlk filmde Lara Croft’un sağ kolunu oynamanın gerçekten harika olduğunu düşünen Barrie, rolü tekrar üstlenmesi istendiğinde, özellikle de ekibe katılan yeni oyuncuları göz önünde bulundurunca çok mutlu olmuş. 

 


“Hem Bryce, hem Hillary sadakatin ne olduğunu gösteriyorlar ve bu ikilinin bir maceradan diğerine koşan Lara’yla çalışmaktan şikayetçi olmadıkları açık” diyen Barrie, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Lara’yı Lara yapan şeylerden biri alt ettiği kötü adamlar ve bu filmde Bryce, Hillary ve tabi Lara’nın, alt etmesi gereken oldukça önemli bazı kötü adamlar var”.  

 


Almanya’nın en büyük yıldızlarından biri olan Til Schweiger, Dr. Reiss’ın, patronu için her şeyi yapabilecek adamı Sean rolünü canlandırıyor. Aktör, “O tam bir ölüm makinesi” diyor ve ekliyor: “Ama yine de, zalimliğini dengeleyecek çok komik bazı replikleri var. Filmdeki karakterlerin en iyi yanı bu; çok yönlüler”.


 


“Yaşamın Kaynağı”nda Lara Croft’un parasının peşinden koşmasına neden olan ilginç kötü adamlar arasında Shay-Ling çetesinin lideri Chen Lo (Simon Yam) ile erkek kardeşi Xien (Terence Yin) de bulunmaktadır. Kariyeri 25 yıla ve 125’in üzerinde filme yayılan ve Hong Kong sinemasının dev isimlerinden biri olan Yam ile Hong Kong’da doğan ve Kaliforniya’daki U.C. Berkeley Üniversitesi’nden mezun olan Yin, bu projede, özellikle de Angelina Jolie’yle birlikte rol almaktan büyük heyecan duymuşlar.


 


Yam, “Dövüş sahneleri sırasında, Angelina’nın silahları kullanmadaki becerisi ve kendi dublörlüğünü kendisinin yapması beni fazlasıyla etkiledi. Çok akıllı bir aktris ve benim için kesinlikle bir ilham kaynağı oldu” diyor.


 


Yin de “Yaşamın Kaynağı”nda rol alırken çok şey öğrendiğini ve en önemlisi de, tipik bir Asyalı kötü adam oynayarak, amacına ulaştığını şu sözlerle ifade ediyor: “Canlandırdığım her karakteri mümkün olduğunca gerçekçi göstermeye çalışırım. Nihayet gerçekten çok orijinal bir kötü adam yarattığımı sanıyorum” diyor.  

 


“Yaşamın Kaynağı”nda Lara Croft’un karşılaştığı kötü adamların hepsi ve tabi iyi adamlar da orijinal, karizmatik ve kesinlikle tehlikeli oluşlarıyla bir şeyi kanıtlar: Hazine avcılığı dünyası hem karmaşık, hem de ilginçtir.  

 


YAPIM HAKKINDA


“Lethal Weapon 3,” “Basic Instinct” ve “Die Hard” gibi filmlerin görüntü yönetmenliğini yapmış olan ve yılların deneyimine sahip yönetmen Jan De Bont “Yaşamın Kaynağı”na son derece gelişmiş kamera tekniği ve yönetmenlik becerilerini katar. Filmi görsel açıdan mümkün olduğunca nefes kesici yapmak isteyen De Bont, bu amaçla, izleyicilerin bayılacağı türden dudak uçuklatacak aksiyon sahnelerini çekmek için oldukça üst düzey bir teknik ekibi bir araya getirir.


 


De Bont’un en büyük başarılarından biri, üç Oscar’lı Michael Kahn’ı filmin kurgusunu yapmaya ikna etmek olur. “Raiders of the Lost Ark”, “Schindler’s List” ve “Saving Private Ryan” adlı yapıtlarda Steven Spielberg’le çalışmış olan Kahn, aksiyon-macera filmlerinde başarısını kanıtlamış bir isimdir. Buna ek olarak, ilk “Tomb Raider”ı unutulmaz yapan, aralarında yapım tasarımcısı Kirk Petruccelli’nin de (“The Patriot”, “The Last Castle”) bulunduğu pek çok kişi aynı sihri tekrar yaratmak üzere geri dönerler. 

 


“Bu filmdeki lahitler, Luna Tapınağı gibi süslü yer altı müzelerinin klasik versiyonundan, Dr. Reiss’ın laboratuarı gibi camdan yer altı ofislerine kadar çeşitlilik gösteriyor” diyen Petruccelli, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Buna ek olarak, Lara’nın karşısına, en ufak bir yanlış hareketin sonsuza dek toprağın altına gömülmek anlamına geleceği Terracotta Askerleri mağarasının yanı sıra, içindeki iğrenç yaratıkların insanın en büyük korkularını tetikleyerek zihnini sonsuza dek esir alabileceği Gölge Savaşçıları lahti çıkıyor. Gerçekliğe bakış açınızla oynayan ve Lara’nın önündeki en tehlikeli macera olan son lahit ise Pandora’nın Kutusu’na giden İçsel Dörtgen”. 

 


Çeşitli lahitlerin görüntüleri belirlendikten sonra Petruccelli ve yetenekli sanat departmanı ve yapı ekibi Afrika, Asya ve Avrupa olmak üzere 3 ayrı kıtada 102 set yaratır ve inşa eder.  

 


“Alan, ölçek ve mekanik anlamında en büyük yapı Pinewood’daki 007 numaralı platoda inşa edilen Luna Tapınağı’ydı” diyor Petruccelli ve ekliyor: “Filmin açılışı burada olduğundan dolayı, muazzam olması için çok büyük enerji harcadık”.  

 


Büyük İskender’in bronzdan bir heykelinin hakim olduğu Luna Tapınağı Dorik kolonlarla ve 2,5 metrelik dev vazolarla süslenir. Kilden yapılmış bu vazolar daha sonra alçıyla kaplanır ve cam elyafıyla sarılır. Atların çektiği savaş arabalarını görüntüleyen bronz heykeller, bu şaşalı ve inşa edilmesi hiç de kolay olmayan tapınağın görüntüsünü tamamlar. Bir deprem sonrasında görünmesi gerektiğinden ötürü, tapınak kısmen sular altındadır ve setin zemini 45 derecelik bir açıya sahip olduğu için, üzerinde çalışmak son derece zor olur. 

 


Pinewood Stüdyoları’nın arka kısmında, inşaat ekibi tüm setlerin en ilgincini yaratır: Aslen Shanghai’da olan Flower Pagoda Meydanı. Karmaşık bir stunt sekansı için inşa edilen set en ufak ayrıntısına kadar otantik yapılır. Hatta, set dekoratörü Sonja Klaus meydandaki fenerli kule, boya dükkanı, (20 çeşit çay sunan!) çayhane ve bisiklet tamirhanesinin hazırlanmasında kullanılmak üzere, kurumuş sürüngenler ve bin yıllık yumurtalar gibi nadide otantik malzemeleri alması için asistanını Hong Kong’a gönderir. Kuru mamüller dükkanındaki çekmecelerin üzerindeki kağıtlar bile Çin’den getirtilir.  

 


Bunlara ek olarak, sekans gece çekildiği için, karanlık gökyüzünü aydınlatan yüzlerce neon vardır. Ayrıca, otantik olması ve Mandarin dilindeki işaretlerin mükemmel bir şekilde yazılması için Hong Kong’tan bir hattat getirtilir. 

 


‘STATE-OF-THE-ART’ SAHNELERİ VE TEKNOLOJİSİ


İlk filmde de yer alan ve bu kez de Jolie’nin fiziksel becerilerini ortaya çıkarmak için aktrisle yakın bir çalışma içinde olan aksiyon yönetmeni ve stunt koordinatörü Simon Crane (“The World Is Not Enough,” “Saving Private Ryan,” “Vertical Limit,” “Terminator 3: Rise of the Machines”), “Angelina dublör olarak çok iyi işler bulabilir. Son derece formda ve bütün her şeyi kendisi yapmak istediği için, bazen onu dizginlememiz gerekti” diyor.  

 


Jolie’nin ne kadar çabuk öğrendiğini hatırlayan Crane, aktrise oldukça zorlu bazı hareketler yaptırdıklarını itiraf ediyor. “Örneğin, daha önce de ata binmişti ama bu kez eyere yan oturmasını istedik” diyor Crane ve ekliyor: “Ve atın üzerindeyken oldukça ağır bir silahla ateş etmesini, silahı çevirmesini, tekrar doldurmasını ve ateşe devam etmesini istedik!”  

 


Jolie’nin öğrendiği çeşitli numaralar arasında sopayla dövüş, üzerinde ustalaştığı etkileyici jet ski bulunmaktadır; ama aktrisin gerçekleştirdiği en heyecan verici sahne,  partneri Gerard Butler’la birlikte, yaklaşık 50 metrelik bir uçurumdan baş aşağı atlamasıdır.


 


Karmaşık stunt sekanslarından bir diğeri ise Lara Croft ve Terry Sheridan’ın Dr. Reiss’ın laboratuarından kaçtığı bölümdür. Bu sahne Jolie ve Butler’ın uçurumdan yaptıkları atlayış ile dublörlerin helikopterlerden yaptıkları 20 atlayış ile Hong Kong’un henüz bitmemiş International Financial Center (IFC-Dünyanın üçüncü en yüksek yapısı) Binası’ndan yaptıkları 8 atlayışın bir bileşimidir. Çinli yönetmen Philip Lee’nin (“Crouching Tiger, Hidden Dragon”), defalarca reddedildikten sonra binada çekim yapılması için izin alması sayesinde gerçekleştirilebilen bu sahnede, atlayışlar 84. kattan yani yerden yaklaşık 300 metre yüksekten yapılır.  

 


“En zor olan da iki kişinin özel ‘kanatlı’ giysiler giyip, 300 metreden atlamaları ya da ‘uçmaları’ ve yere sadece 60 metre kala paraşütlerini açmalarıydı. Düşüşü çekmek için üçüncü bir kişinin daha onlarla birlikte atlaması gerekiyordu. Uzun süren arayışlardan sonra, son derece yakın konumda atlayış yapabilen harika bir İsveçli ekip buldum. İnanılmaz bir görüntüydü; onları izlerken yüreğimiz ağzımıza gelmişti” diyor Crane, Hong Kong gökdeleninden atlayarak Hong Kong’un Victoria Limanı’ndaki bir yük gemisine zahmetsizce süzülen ekip ve bu muhteşem sekans için.  

 


Crane, “‘Yaşamın Kaynağı’nı böylesine görkemli yapan şey bu” diyor ve ekliyor: “İlk filmde konulan yüksek standartların üzerine çıkıyor. Sınırları zorluyor, bayrağı ileri götürüyor ve her şeyi daha büyük bir yoğunlukla yapıyor”.


       


Filmdeki state-of-the-art teknolojisine gelince, Lara Croft’un cesaret gerektiren maceraları sırasında kullandığı en önemli araçlardan biri Panasonic AV20/30 eWear/d-Snap. Bu çok amaçlı ve hepsi-bir-arada taşınabilir aygıt, bir makyaj çantasından daha büyük değil ve hazine avcısının keşiflerini hem sabit dijital görüntülerini kaydetmeye hem de video kayıt yapmasına olanak tanıyor. Panasonic’in kısa süre önce Las Vegas’ta bir fuarda tanıttığı gerçek bir alet olan AV20/30 eWear/d-Snap içinde müzik dinlemeye yarayan bir mp3 çaların yanı sıra, avucunuzun içinde görüntü izlemenize olanak sağlayan ekran ve sesli mesajlarınızı kaydetmeye yarayan bir güvenli dijital kart bulunuyor. Bu ses kartı aynı zamanda paylaşma, izleme ya da transfer etmek üzere uyumlu bir aygıta da aktarılabiliyor. 

 


ŞIK BİR FİLM


İlk filmde olduğu gibi, Lara Croft ve “Yaşamın Kaynağı”nın diğer oyuncularını giydirme görevini yine Oscar ödüllü kostüm tasarımcısı Lindy Hemming (“Topsy-Turvy”) üstlenir.


 


“Angelina’nın harika bir vücudu var; yani onu muhteşem göstermek için fazla uğraşmanıza gerek yok” diyen Hemming, bu filmde de hem kendisinin, hem de Angelina’nın ilk filmde tercih ettiği “derli toplu” giyim tarzını sürdürdüğünü ifade ediyor: “Her şey sade, ince ve modern tutuldu”.  

 


Lara Croft’un ikon hâline gelmiş kostümlerinden biri Hemming’in yarattığı vücuda yapışan sualtı giysisidir. Japon ve Çin kumaşlarının kullanıldığı, toplam sekiz giysi yapılır, ama suyun altında en iyi sonucu Japon kumaşı verdiği için, filmde kullanılan giysiler bu maddeden yapılır. Buna ek olarak, Halle Berry’nin “Die Another Day”de giydiği kırmızı bikininin de yaratıcısı olan Hemming, Angelina’nın filmin başında giydiği (La Perla tarafından yapılan) siyah bikiniyi tasarlar.  

 


Jolie’nin benzersiz kostümlerinden bir diğeri de, kum rengi ve pembemsi bej renkteki, sırtına muhteşem bir kaplan işlenmiş olan Kore tarzı monttur. Aktrisin pantolonu ilk filmdeki gibi Melanie Apple tasarımıdır ve botları da  yine ilk orijinal “Tomb Raider”dakilerle aynıdır, fakat bu kez ten renginde hazırlanırlar. Jolie bu giysileri, Kirk Petruccelli’nin silahlarının rengine uyması için metal kısımlarını bronz renge dönüştürdüğü motosikletin üzerindeyken giymektedir.  

 


Üste giyilen geyik derisinden yapılma enfes ceket, ince pamuklu beyaz bluz ve (Afrika’daki sekansta giydiği) safari kıyafeti Lara Croft’un gardırobunun diğer parçalarıdır. Hemming sözlerini noktalarken yüzünde tebessüm var: “Bu karışıma girmeyi başaramayan tek giysi bir elbise! Lara’nın Taipei’de çaldığı kıyafetler bile mavi bir Çin pantolonu ve ceketi”. 

 


MEKAN, MEKAN, MEKAN!


Dünyaya yayılan altı aylık çekimler boyunca “Lara Croft-Tomb Raider/ Yaşamın Kaynağı” oyuncuları ve yapım ekibi valizlerini pek çok kez toplamak zorunda kalırlar. Şirketin Londra’nın biraz dışındaki Pinewood Stüdyoları’ndaki merkezinden yola çıkan ekip, yapıma Yunanistan’da başlar, ardından sırasıyla Galler’e, Afrika’da Kenya ve Tanzanya’ya, daha sonra da Hong Kong ve Çin’e geçerler. 

 


Filmin başlangıç bölümü Yunanistan’ın cennet adası Santorini’de çekilir.                                                         MÖ. 3000 yılında Minoslar tarafından sömürgeleştirilen adadaki volkan MÖ. 1450’de patlayarak, Santorini’ye hilal şeklini verir. Aslında, adanın kayıp Atlantis krallığı olabileceğine dair yaygın inanç, burayı Lara Croft’un macerasını çekmek için daha da elverişli bir yer hâline getirmiştir. MÖ. 8. yüzyılda adaya yerleşen Doryenler’in Thira adını verdikleri Santorini, siyah kumlu plajlara bakan volkanik kayaların üzerlerine inşa edilmiş beyaz kasabasıyla harika bir tatil beldesi.


 


Birleşik Krallık’a geri dönen yapım ekibi, ikinci çekim mekanı olan Galler’e, Snowdonia dağlarına gider. Kuzey Galler’deki mekan bir çok kolaylık sağladığı halde, ne yazık ki cep telefonları sık sık kesilir ve film sırasında iletişimi oldukça zorlaştırır.  

 


“Yaşamın Kaynağı”nda, Galler, Çin yerine kullanılır. İnşaat ekibi muhteşem bir gölün kenarına son derece inandırıcı bir Çin kasabası kurar; burada inşa edilen geleneksel su değirmeni de Asya’ya has bir hava yaratır. Bu sahneler için figüranlar Liverpool gibi yakın bir yerde yaşayan Çin göçmenlerinden seçilir.


 


Galler’de çekilen en sıkı sahnelerden biri ürkütücü mermer ocağındakilerdir. Bu yürekleri hoplatan dövüş sahnesinde Angelina Jolie ve Gerard Butler, Lara Croft ve Terry Sheridan rollerinde, kendilerini esir eden Çinlilerden baş aşağı vaziyette kaçarlar! Ellerinde ateş saçan silahları olduğu halde, iki oyuncu (dublör değil) özel bir donanımla yaklaşık 50 metre yükseklikteki kayalık uçurumdan kendilerini boşluğa bırakırken, yönetmen Jan De Bont, oyuncuların hızla yere doğru yaklaştıkları heyecan verici anı yakalar.  

 


Ardından, oyuncu ve yapım ekibi “Tomb Raider”ın Afrika macerası için yola çıkarlar. Kenya’ya gelen grup, ülkenin bir ucundan ötekine yolculuk ederek, ünlü Rift Vadisi’nde, av alanlarında, ücra bölgelerde ve işlek Nairobi yollarında çekim yaparlar.  

 


Ekvator üzerinde yer alan Kenya, Afrika’nın en büyük ikinci dağına sahip. İstisnai güzelliğe sahip  doğal bir  ortamda yükselen Kenya Dağı, karlı tepeleriyle ülkenin filmde de görülen ve büyük çeşitlilik gösteren coğrafyasına katkıda bulunuyor. Bir başka güzel doğa parçası da Turkana Gölü yakınlarındaki büyülü ve son derece özel bir ücra köşe olan Rose Çölü. Bu bölgedeki Afrika yerlilerinden çoğu, dünyanın bir ucundan gelen film ekibi bir yana, kendi kasabalarından olmayan birini bile görmemişler. 

 


“Yaşamın Kaynağı”nda, Lara Croft’un Afrika’da keşfettiği gizemli bir kabileyi canlandırması için Pokot kabilesi üyeleriyle anlaşılır. Pokotlar kuzeybatı Kenya’daki Baringo Gölü’nün yakınındaki Loruk isimli küçük bir kasabada yaşıyorlar. Bu göçmen toplum hâlâ keçi derisinden yapılmış sade geleneksel giysiler giyiyorlar. Bölgede yaklaşık 20.000 Pokot yaşıyor. Çoğu hayatlarında hiç film izlememişler; elektriğin bulunduğu kasabalara yakın yerlerde yaşayan küçük bir azınlık dışında hiçbiri televizyon bile görmemiş. Tercümanları internetten bahsedildiğini duymuş, ama nasıl çalıştığı konusunda hiçbir fikri yok. Nihayet filmde görünmesi için seçilen 80 kabile üyesinin şeflerinden izin almaları gerekir.  

 


“Yaşamın Kaynağı”ndaki kasaba mekanı, Great Rift Vadisi’ndeki Naivasha yakınında bulunan Hell’s Gate Ulusal Parkı’nda yer alıyor. Kenya’nın en yeni ulusal parkı olan Hell’s Gate 1984 yılında oluşturulmuş ve çita, zebra, leopar, zürafa, Afrika domuzu, bufalo ve çeşit çeşit antiloplardan oluşan geniş bir vahşi yaşam yelpazesine sahip.


 


Naivasha, sömürge döneminde, münzevi yaşam için büyük ölçüde tercih edilen bir yermiş. Günümüzde ise, bu verimli topraklardan bir kısmında oluşturulmuş olan çiçek çiftliklerinden büyük verim alınmakta ve burada yetiştirilen muhteşem güller denizaşırı ülkelere gönderilmekte. Hell’s Gate bu kıtada film çekimi için kullanılan ilk ulusal park. Buradaki sahnelerin tamamlanmasının ardından, şirket bir sonraki mekan olan Amboseli Ulusal Parkı’na gitmek için küçük uçaklar kiraladı. Bu arkın güney sınırında durulduğunda, arka planda Afrika’nın en yüksek zirvesine sahip Kilimanjaro Dağı’nı görmek mümkün. 

 


Kenya’da geçirilen zaman süresince, komşu ülke Tanzanya’da yerlilerin Masai as Ol Doinyo Lengai adını verdiği ve “Tanrı’nın Dağı” olarak bilinen aktif yanardağda çekim yapmak için sınırlı sayıda uçak kaldırmak üzere yapım ekibi ile yetkililer arasında temkinli görüşmeler yapılır. 1983’te bu yanardağda meydana gelen şiddetli patlamanın etkisiyle çevresindeki bitki örtüsü tamamen harap olmuş. Aslında hâlen sürekli olarak ufak patlamalar oluyor; ve hatta, ekibin buraya uçmasından bir gece önce de küçük bir patlama oldu. Son büyük patlamadan sonra bitki örtüsü tekrar yerine gelmiş, ama eskisi kadar değil. Öte yandan, kimse yanardağın ne zaman tekrar şiddetli bir patlamaya sahne olacağını bilmiyor. Bu aktif yanardağın rakımı deniz seviyesinden 3.000 metreye kadar varabiliyor. Bu yükseklik bazı insanlarda baş ağrısı, yorgunluk, bulantı ve nefes darlığı yaratıyor ve burada çekim yapmak hiç kuşkusuz çetin ve “nefes kesici” bir deneyim olur.


 


Afrika’daki çekimlerden sonra İngiltere’ye dönülür ve film ekibi Hertfordshire’daki Hatfield Malikânesi’ne taşınır. Bu ev, nesillerdir adları politika ve kraliyetle anılan önemli bir aristokrat aile olan Salisbury Kontları’na aittir. Günümüzde Hatfield Malikânesi hâlen Salisbury ailesinin evidir; ama aile, evlerinin kapılarını filmlere, faaliyetlere ve halka açmıştır. 

 


İlk “Tomb Raider”da Hatfield Malikânesi’nin dışı Lara Croft’s evi Croft Malikânesi olarak kullanılmıştı. Bu kez, örneğin Lara’nın kütüphanede Hillary’yle (Christopher Barrie) yaptığı sopa dövüşü sahnesinde olduğu gibi, binanın içinde de çekimler yapılır.  

 


Bu sırada, Pinewood Stüdyoları’ndaki set inşası doruk noktasına ulaşır. Luna Tapınağı’nın yanı sıra, Dr. Reiss’ın ileri teknoloji ürünü çelik ve camdan oluşan muhteşem bir yapı olan laboratuarının da inşaatı 007 no’lu platformda hızla ilerler. Aynı platformda bulunan bir başka set ise Petrified Ormanı’dır. Boğum boğum ağaç kütüklerinin ve imkansız bir şekilde güdük kalmış dallardan oluşan bu gri ve ürkütücü ortam, Lara ile Kosa Masai’nin (Djimon Hounsou) düşmanlarının Gölge Savaşçıları’nın gazabına uğradıkları yerdir.


 


Sanat departmanı, Çin’den gelen Terracotta Ordusu’nu Pinewood Stüdyoları’ndaki ‘A’ Platformu’nda ağırlar. Xian’ın Terracotta Askerleri’nin birinci nesil beş orijinal kalıbı Çin hükümetinden bu nadide ve dikkatle korunan tarihi eserler için özel lisansa sahip tek yetkili ithalatçıdan satın alınır. 

 


Terracotta Askerleri’nin Pinewood’a gelmesinden sonra, ek kalıplar çıkarılır ve bu şekilde elde  edilen, hepsi birbirinden biraz farklı 60 asker, Lara Croft tarafından keşfedilmeyi beklemek üzere, setteki mağarada yerlerini alırlar. Hazine avcısı burada Chen Lo’yla (Simon Yam) büyük bir dövüşe tutuşur ve peşinde eli kılıçlı Chen Lo olduğu halde, askerlerin kafalarını basamak yaparak koşar. Kurnazca ve ustalık isteyen bu dövüş, Chen Lo’ya rakibinin sıradan bir kadın olmadığını gösterir. 

 


Filmin son mekanı olan Hong Kong’a sadece ekipten sınırlı sayıda kişi ve başrol oyuncuları Angelina Jolie ve Gerard Butler gelir. Hong Kong, dünyadaki hiçbir şehirde olmadığı kadar Batı’yla Doğu’nun egzotik bir bileşimidir, bir  başka özelliği de  kullanılan dilin yanı sıra gürültü, hareket ve yabancıların pek de alışık olmadıkları  yiyecekleridir. Mimarisi de bir hayli ilginçtir, yekpare taşlardan yapılmış gökdelenlerin hemen yanı başında, gece kondu kulübeler, Hıristiyan kiliselerinin yanı başında Taocu ve Budist tapınaklar ve seçkin restoranların hemen yanında makarna dükkanları ve büfeleri görülebilir. Bu iki apayrı dünyanın buluşması, heyecan verici bir maceraya renk, aroma, tat ve dokunuş katmıştır. 



 


Not: Buradaki bilgi Kısaltılmıştır Tam Versiyonunu İndirin
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://laracroftfan.com
angelof_lara
Arkeolog
Arkeolog
angelof_lara


Cinsiyet : Erkek Burcu : Balık Mesaj Sayısı : 130
Yaş : 26
Şehir : İstanbul
Hobiler : TR oynamak-MERLİN izlemek
Kayıt tarihi : 02/08/08

Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Empty
MesajKonu: Geri: Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi   Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi Icon_minitimeC.tesi Haz. 26, 2010 12:23 pm

gerçekten genişmiş Laughing
eline sağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Tomb Raider Cradle Of Life (Yaşamın Kaynağı) Geniş bilgi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Tomb raider 10 SPOOFU!!!! (Tomb Raider origins Spoof)
» The Tomb Of Doom (Tomb raider spoof)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
TOMB RAIDER FORUM - Lara Croft Fan :: TOMB RAİDER FİLMLERİ :: Tomb Raider Film :: Tomb Raider 2 Yaşamın Kaynağı-
Buraya geçin: